İngiltere medyasında Türkiye’nin Avusturya karşısında aldığı galibiyetle ilgili derinlikli tahliller içeren yazılar bulunuyor. Ada medyasındaki yorumlarda Mert Günok, Melih Demiral ve Arda Güler’in isimleri öne çıkarılıyor.
Güçlü bir spor muharriri takımı olan Guardian gazetesi Türkiye Avusturya maçına iki başka yazıyla yer verdi. Bu yazılardan biri sırf Arda Güler’e odaklandı.
Maçı Leipzig’de stadyumda izleyen Jonathan Liew yazısına, “Heyecan verici yıldız Güler, bir bitiriciye dönüşürken Türkiye’nin kuşaklar sonra en büyük gecesine şeflik etti” başlığı taşıyor.
Liew yazısında Arda Güler’in Fenerbahçe ve Read Madrid’deki performanslarına konumlar üzerinden göndermeler yaparken maçın bir anını öne çıkarıyor:
“Maçın 59. dakikasıydı. Bir korner atılacaktı ve Arda Güler topun başına gitti. Stadyumdaki en hararetli Avusturya taraftarının bulunduğu kısma yaklaşırken üzerine dolu fırtınası üzere plastik bira bardağı yağıyordu. Tüm gece yağan yağmur tepe yapmıştı. Türkiye 1-0 öndeydi ve Güler topun başında yalnızdı. Elini havaya kaldırdı ve salladı lakin boğuluyorum demek için değildi bu hareket.
“Güler’in neler yapabileceğini biliyorduk elbette. Çalıştırıcıları ve grup arkadaşlarının övgüleri, Gürcistan’a attığı gol, Madrid’de dönem biterken parlaması… Futbol topuyla neler yapabileceğini biliyorduk ancak bilmediğimiz şey bunu ne vakit yapabileceğine ilişkindi.
“Bilmediğimiz kısım; cezalı Hakan Çalhanoğlu’nun yokluğunda, en büyük futbol sahnelerinden birinde, turnuvanın en güzel ekiplerinden birine karşı, Avrupa’nın en parlak genç oyuncularından biri önder olabilecek miydi? Heyecan verici yıldız, bitirici olabilecek miydi? Yanıtımızı saniyeler içinde aldık.
“İnanılmaz bir çaba ve savaşın yaşandığı gecede, Güler yalnızca yaratıcı oyuncu değil tıpkı vakitte sahanın şefiydi de… Pasör değil, bir Paşa’ydı. Türkiye’nin jenerasyonlar sonra en büyük gecesinin kalbi, ciğerleri ve mareşaliydi.”
“Çeyrek final, Türkiye’den uzakta bir Türkiye olan Berlin’de oynanacak. Türkiye bu düzeye abone bir ülke değil. Lakin en azından artık bu seviyeyi sahiplenen bir oyuncuları var.”
‘Türk futbol tarihine geçecek bir an’
Yine maçı stadyumda takip eden Nick Ames’in maç yazısı ise Mert Günok’un “mucize” kurtarışı ile başlıyor:
“Maçın tamamı epik nitelikte bir kalitede geçti ve Türk futbol tarihine geçecek bir an sonucu belirledi.
“Türkiye, stadyumdaki dumana, ağır yağmura, sağır edici ıslığa ve art geriye gelen Avusturya ataklarına karşı üstünlüğünü müdafaaya çalışıyordu. Alexander Prass, daha çok umutla, içeriye gerçek derin bir top havalandırdı. Top Christoph Baumgartner’ın istikametine ilerliyordu ki o da kendisini tutan oyuncudan kurtuldu ve Leipzig gökyüzüne yükseldi. Heyecan fırtınası için set hazırdı. Baş vuruşunda yanlış olan az şey vardı; topu yere vurdu ve sekerek süratle havalandı. Mert Günok’un nasıl olup da bu topu çeldiği bir bilinmezliğin konusuydu. Artık kutlamalar başlayabilirdi.”
‘Avrupa futbol tarihinin en güzellerinden biri’
BBC Spor’dan Chris Bevan da Mert Günok’un kurtarışını öne çıkarıyor ve “Gordon Banks’in 1970 Dünya Kupası’nda Pele’nin vuruşunu çelmesi ‘yüzyılın kurtarışı’ olarak anılıyor. Yoksa ona denk bir kurtarış mı gördük?” diyerek yazısına başlıyor.
Ada medyasında yapılan yorumlarda Mert Günok ile Gordon Banks çokça karşılaştırıldı.
Maçı anlatan BBC Radyo 5’ten Matthew Upson da “Bu bir Gordon Banks anı. İnanılmaz” tabirlerini kullandı.
Eski bir profesyonel futbolcu olan Chris Sutton da Günok’un kurtarışı için “Avrupa futbol tarihinin en güzellerinden biri” dedi.
The Times’taki maç yazısında ise Türkiye’nin açık oyunun Avusturya maçı öncesi de büyük beğeni topladığı fakat bu maçta oyunlarının farklı bir tarafını gösterdikleri vurgulandı:
“Sabırla, disiplinle ve cüretle defans yaptılar. 66. dakikada yedek oyuncu Michael Gregoritsch’in kornerden attığı gole karşın Türkiye disiplini bozmadı.”
