İSTANBUL (İGFA) – Türkiye otomotiv dalı, 1950’li yıllarda başladığı seyahatinde büyük bir arayı geride bıraktı. Türkiye’nin başta Avrupa olmak üzere geniş bir coğrafyanın merkezinde olmasının dayanağıyla süratli bir büyüme sağlayan yerli otomotiv sanayi, çalışanların kusursuz üretim yeteneğiyle kısa müddette Türkiye’yi dünyanın önde gelen üretim merkezlerinden biri haline getirdi. Ana endüstrinin tamamlayıcısı olan satış sonrası kesimi de bu süreçte büyük bir ivmeyle büyümeye devam etti.
PAZARI ETKİLEYEN MEGA TRENDLER BELİRLENDİ
Dünyanın en büyük otomotiv markalarına birinci sınıf üretim yapma gücüne sahip satış sonrası dalının, sektörel bilgi eksikliği sebebiyle büyüklüğü tam olarak belirlenemiyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak için harekete geçen Otomotiv Satış Sonrası Eser ve Hizmetleri Derneği (OSS), kesimde bir birinci olarak satış sonrası yenileme pazarı için özel bir çalışma için kolları sıvadı. Pazar araştırma ve tahlili konusunda dünyanın en büyük firmalarından Frost & Sullivan’ın OSS Derneği’nin talebiyle özel olarak hazırladığı Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Tahlili, binek araç ve hafif ticari araç kapsımanda dalı mercek altına aldı. Global trendler ve zorluklardan etkilenen Türkiye satış sonrası yenileme pazarının kapsamlı bir görünümünü ortaya koyan rapor, mevcut pazar büyüklüğünden büyüme iddialarına, pazar dinamikleri ve eğilimlerinden pazarı etkileyen mega trendlere kadar pek çok mevzuyu masaya yatırıyor. Rapor sayesinde satış sonrası yenileme pazarının büyüklüğü birinci sefer ölçülmüş oldu.
TÜRKİYE’NİN ARAÇ PARKININ YÜZDE 53’Ü BİNEK ARAÇ
Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi’ne nazaran, araçları daha uzun müddet tutma eğilimi, parktaki hafif taşıtlarda artış, finansal dalgalanma ve fiyat enflasyonu, özel nitelikli işgücünde düşük elde tutma oranı, kentten kırsala araç göçü ve iş çeşitlendirme (e-ticaret, elektrifikasyon ve sistemli bakım) üzere mevzuların Türkiye satış sonrası yenileme pazarını etkileyen en önemli trendleri olarak öne çıkıyor. Türkiye araç parkının, 2018 yılında 4,24 milyon hafif ticari araç, 12,4 milyon da binek araçtan oluştuğunu belirleyen raporda, 2024 yılı prestijiyle bu sayıların 5,13 milyon hafif ticari araç ve 15,53 milyon binek araç olacak halde yükseldiği belirtiliyor. Ağır ticari araçlar dahil toplam parkı ise 2023 sonu prestijiyle 28 milyon 740 bin 492 adedi buluyor. Bunun yüzde 53’ü binek, yüzde 15,6’sı pikap/kamyonet, yüzde 17,7’si motosiklet, yüzde 7,6’sı traktör, yüzde 3,3’ü kamyon, yüzde 1,7’si minibüs, yüzde 0,7’si otobüs, yüzde 0,3’ü de özel maksatlı araçlar. Binek araç parkının yüzde 15’i Renault, yüzde 10’u Fiat ve yüzde 10’u da Volkswagen markalarından oluşuyor. Hafif ticari araç tarafındaysa parkın yüzde 31’i Ford, yüzde 28’i Fiat ve yüzde 7’si de Renault modelleri olarak öne çıkıyor. Rapor, araç parkının ortalama yaşını da ortaya koydu. Buna nazaran parkın yüzde 24’ü 21 yaş ve üzeri, yüzde 22’si 0-5 yaş, yüzde 22’si 6-10 yaş, yüzde 19’u 11-15 yaş ve yüzde 13’ü de 16-20 yaş aracı araçlardan oluşuyor. 2020 yılında binek araçların ortalama yaşı 13,2, hafif ticari araçların ise 12,3 olarak kayda geçerken ağır ticariler dahil ortalama yaş 13 olarak belirlenmiş. 2023 sonu prestijiyle ise bu ortalamalar binek araçta 14,1, hafif ticari araçta 13,6 ve ağır ticari dahil toplam araç parkında ise 14’e yükselmiş durumda.
BİNEK ARAÇLAR YILDA ORTALAMA 18 BİN 655 KİLOMETRE YAPIYOR
Türkiye araç parkının 2023 sonuna nazaran yüzde 31,7’si Marmara Bölgesi’nde yer alıyor. Başka bölgeler ise sırasıyla şöyle: İç Anadolu yüzde 18,4, Ege yüzde 17,1, Akdeniz yüzde 15,7, Karadeniz yüzde 8,8, Güneydoğu Anadolu yüzde 5,2 ve Doğu Anadolu yüzde 3,1. Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Tahlili, araç başına katedilen ortalama kilometreleri de ortaya çıkardı. 2024 prestijiyle binek araç başına yapılan yıllık kilometre 18 bin 665 olarak dikkat çekerken hafif ticari araçlarda bu uzaklık 13 bin 438 olarak belirlendi.
Rapor ile OSS Derneği, Türkiye’de birinci defa satış sonrası yenileme pazarının büyüklüğünü ortaya koymuş oldu. Buna nazaran satış sonrası yenileme pazarının binek araç ve hafif ticari araç kapsamında 2023 yılı geliri, 6,466 milyar dolar olarak belirlendi. Ağır ticari araç kümesi da eklendiğinde 2023 yılı sonu prestijiyle satış sonrası yenileme pazarının geliri 8,85 milyar dolara ulaşıyor. Raporda, Covid öncesi yıllarda azalan satışların, ikinci el araç bakım ve servis hizmetlerine olan muhtaçlığın artmasına ve ortalama yaşın 14’ün üzerine çıkmasına neden olduğu belirtiliyor. Rapora nazaran 2023 yılında lastik satışından 1,59 milyar dolar, aküden 373,4 milyon dolar, yağ değişiminden 602 milyon dolar, frenden 535 milyon dolar, çarpışma elemanlarından 555 milyon dolar, şanzımandan 255 milyon dolar, filtrelerden 261 milyon dolar, soğutma sisteminden 120 milyon dolar ve aydınlatma eserlerinden de 178 milyon dolarlık gelir elde edildi. Bu da satış sonrası yenileme pazarı cirosunun yaklaşık yüzde 25’inin lastik satışından elde edildiğini ortaya koyuyor. Bu sayıların 2028 yılında lastik satışında 2,03 milyar dolara, aküde 465 milyon dolara, yağ değişiminde 746 milyon dolara, frende 660 milyon dolara, çarpışma elemanlarında 620 milyon dolara, şanzımanda 286 milyon dolara, filtrelerde 318 milyon dolara, soğutma sisteminde 135 milyon dolara ve aydınlatma eserlerinde de 206 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Böylelikle 2028 yılında binek ve hafif ticari araç kümesinde satış sonrası yenileme pazarının 7,8 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması öngörülüyor.
20 YENİ BAYİ ZARURİLİĞİ İLE SERVİS SAYISI ARTACAK
Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi’ne nazaran 2023 yılında 1510 adedi yetkili servis, 25 bin adedi bağımsız servis, 1480 adedi franchise ve zincir hizmetler, 12 bin 210 adedi de yetkili hasar tamir merkezleri olmak üzere toplam 40 bin 200 servis bulunuyor. 2028 yılı için beklenti ise toplam servis sayısında 44 bin 390 adede ulaşılması. Raporda, servis sayısının azalması beklenirken Asyalı elektrikli araç markalarına getirilen 20 yeni bayi zorunluğunun sayı olarak artışı teşvik edeceği belirtiliyor. Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Tahlili tıpkı vakitte araç kullanıcılarının servis alışkanlıklarını da ortaya çıkardı. 0-3 yaş ortası aracı olan kullanıcıların yüzde 97’sinin yetkili servisleri tercih ettiği belirlenirken bu oranın 3-5 yaşta yüzde 45’e 6-10 yaşta ise yüzde 5’e kadar gerilediği, 10 yaştan büyük araçların tamamımın servis gereksinimini bağımsız garaj ve atölyelerde giderdiği ortaya çıktı.
Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Türkiye’nin önde gelen dallarından biri olan, birebir vakitte ihracatta yadsınamaz bir hisseye sahip otomotiv satış sonrası kesiminin, bugüne kadar yurt içi pazar büyüklüğünün ve pazardaki eserlerin küme kırılımlarının resmi datalara dayandırılamıyor olması dalımızın en büyük eksikliği idi. OSS Derneği olarak en son sonucuna ulaştırdığımız bu pazar büyüklüğü tahlili sayesinde gerek yerli yatırımcıların sektörel kararlarına gerçek datalara dayanarak taraf verebilmesini, gerekse de ülkemize yatırım yapmayı planlayan yabancı yatırımcının Türkiye pazarının gerçek potansiyeline vakıf olmasını ve bir manada yatırım için motive olmasını sağlamayı hedefledik. Bu amaçlarla OSS Derneği olarak, Türkiye’de birinci sefer satış sonrası pazar büyüklüğünün ölçülmesinde öncülük yapmaktan büyük gurur ve kıvanç duyuyoruz. Bugüne kadar tüm paydaşlarımız yurt içi bölüm büyüklüğü için, elindeki ferdi bilgilerle ortalama bir kıymet hesaplamakta idi. Bugünden itibaren OSS Derneği’nin önderliği ve data dayanağıyla sonuncu sonuca ulaştırdığımız sektörel tahlil sayesinde ülkemizi ulusal ve milletlerarası platformda resmi datalarla dayandırarak tanıtma fırsatını tüm dal paydaşlarımıza armağan ederken, ülkemiz ve otomotiv satış sonrası üretim ve dağıtım kesimi için iyi olmasını diliyoruz” dedi.
