LÖSEMİLİ Çocuklar Sıhhat ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), lösemiyi atlatan 10 genci, ulusal tenisçi İpek Soylu Şemin ile bir ortaya getirdi. Şemin’den tenis eğitimi alan gençler bir yandan toplumsallaştı bir yandan da eğlenceli vakit geçirdi. LÖSEV İzmir Vilayet Koordinatörü Ebru Alkan, “İyileşen, kanseri ve lösemiyi atlatmış olan gençlerimiz için ‘Sağlıklı Yaşıyorum ve LÖSEV’i Seviyorum’ projesi kapsamında alanında başarılı olan atletlerle bir ortaya getirmeyi amaçladık” dedi.
LÖSEV, ‘Sağlıklı Yaşıyorum, LÖSEV’i Seviyorum’ projesi kapsamında, Küçük Kulüp Derneği Tenis Kortu’nda aktiflik düzenledi. Aktiflikte kanseri atlatmış 10 genç ulusal tenisçi İpek Soylu Şemin ile bir ortaya geldi. Şemin gençlere tenis eğitimi verirken, diyetisyen İrem Tekin de sağlıklı beslenme ve spor hakkında bilgilendirme yaptı. LÖSEV olarak Türkiye genelindeki hem lösemi hem de öbür teşhisli çocuk ve yetişkin kanser hastalarına toplumsal, kültürel, maddi çok çeşitli yardımlar iletmeye çalıştıklarını lisana getiren LÖSEV İzmir Vilayet Koordinatörü Ebru Alkan, “İzmir’de yaz periyodu için çok hoş bir projeyi hayata geçirdik. Güzelleşen, kanser ve lösemiyi atlatmış olan gençlerimiz için ‘Sağlıklı Yaşıyorum ve LÖSEV’i Seviyorum’ projesi kapsamında alanında başarılı olan atletlerle bir ortaya getirmeyi amaçladık. Bu, projenin birinci aktifliği oldu. İpek Soylu Şemin Vakfı’nın kurucusu olan ulusal tenisçi İpek Soylu ile bir arada gençlerimiz burada tenis sporunu tanımaya ve öğrenmeye çalışıyor. Çocuklarımızın hayatında sporun yerini oluşturmaya uğraş edeceğiz. Bilhassa projeye dahil ettiğimiz çocuklar hem spora ilgisi olan, spor yapma potansiyeli olan hem de biraz daha utangaç olup, ilgisini gösteremeyen çocuklar” dedi.
‘BİZİM İÇİN BÜYÜK MUTLULUK’
Çok hoş bir tenis aktifliğine imza attıklarını aktaran Şemin, “Genç ve yeni atletlerimizle keyifli bir saat geçirdik. Maksadımız; tenisi herkese tanıtmak, hareketi teşvik etmek. LÖSEV’in bünyesinde yaptığı çok hoş projeleri var. Bu projeye ortak olduğumuz için çok memnunum. Lösemi ve kanseri atlatan gençlerimizle olmak çok pahalı. Kuvvetli bir süreç geçiren gençlerin LÖSEV dayanağını de artlarına almaları ve çaba etmeleri çok değerli. Ayrıyeten bu gençlerin spora, sanata, başka bütün alanlara teşvik edilmeleri çok bedelli. Zira bu gençlerden birinin dahi tenisi takip etmek istemesi, bizim için çok büyük memnunluk. O yüzden bu türlü aktifliklerin varlığı çok önemli” diye konuştu.
‘SPOR YAPTIĞIM VAKİT HASTALIĞIMI UNUTUYORDUM’
Etkinliğe katılan Yağız Murat Bulut (23), 8 yaşında lösemi teşhisi konulduğunu ve 2 yıl tedavi sonrası sıhhatine kavuştuğunu belirtip, “Hastane sürecim bittikten sonra LÖSEV ile irtibata geçtim ve LÖSEV Koleji’nde okudum. Lise vaktinde babamı da örnek alarak spora yönelmeye başladım. Basketbol ve fitness ile uğraşmaya başladım. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde spor yöneticiliği okudum. Çocukluğumda sadece spor yaptığım vakit hastalığımı unutuyordum ve kendimi daha güçlü hissediyordum. Hastaneye gittiğimde hekimler da ‘Yağız şu an ne yapıyorsan, devam et. Zira pahaların güzel çıkıyor’ dediler” dedi.
‘İYİ BEŞERLER TANIMAKTAN MUTLUYUM’
10 yıl evvel bir kaza sonucu bacaklarının kırıldığını ve hastaneye başvurduğunda tesadüfen lösemi tanısı konulduğunu lisana getiren Yasin Yeşilyurt (15) ise “Erken teşhis konuldu, bu mevzuda şanslıydım. 4 yaşında teşhis konuldu ve 8 yaşımda hastalığı atlattım. Bu süreçte daima maskeyle uğraşmak zorundayım. Beşerler bana diğer türlü bakıyorlardı. Daha sonra ben de sporla tanıştım. Birinci karate ile başladım ve artık profesyonel olarak uğraşıyorum. Bu aktiflikte de yeni arkadaşlar, düzgün beşerler tanımaktan memnunum. İpek Hoca bizimle çok ilgilendi. Ayrıyeten buradaki atmosfer çok hoşuma gitti” diye konuştu.
Doğduğunda lösemi teşhisi konulduğunu söz eden Elif Sevcan Alan (18) da “Tedavim hala devam ediyor. Bir gözüm yüzde 6 görürken başkası yüzde 97 görüyor. Hudut damarlarımda ve gözümde tümör var. Bu kalıcı bir hastalık ve daima tedavi altındayım. LÖSEV sayesinde keyifli oluyorum. Yeni arkadaşlarım oluyor, yeni beşerler tanıyorum” dedi.
