Mehmet UZEL / NEVŞEHİR (İGFA) – Belediye Başkanı Rasim Arı, vatandaşlarla yüz yüze görüşüp taleplerini en kısa müddette tahlile ulaştırmak hedefiyle başlattığı ‘Mobil Başkanlık Ofisi’ uygulaması ile birlikte makamını her hafta sokağa taşıyor. Lider Arı bugünde Ziraat Bankası önüne yerleştirilen Taşınabilir Başkanlık Ofisi’nde yüzlerce vatandaşla bir ortaya gelerek talep ve isteklerini dinledi.
Ünlü Sanatçı Mithat Körler’in de ziyaret ettiği ofiste vatandaşlarla sıcak bir ortamda sohbet eden Arı, “Şu ortam Türkiye’nin hiçbir yerinde yok. Belediye başkanı sokakta başkanlık ofisi kuracak. Var mı ikinci Türkiye’de? Bu türlü bir belediye lideriniz var. Zira ben dün bunu vaat etmiştim. ‘Ben sizden kopmayacağım’ demiştim. Esasen belediyede görüşüyoruz lakin belediyeye gelemeyen hemşehrilerimiz için bu ofisi kurduk. Aslında ben daima sokaktayım. Lakin bu Nevşehirlilerin işine gelirken birilerinin işine gelmiyor. Kolay ulaşılabilir, kolay sorun anlatılabilir bir belediye başkanı işlerine gelmiyor. Onlara nazaran belediye lideri bir küme beşerle oturur, onlarla yer içer, onların dediğini yapar, rant imkanlarını oluşturur. Ya vatandaş? O kıymetli değil seçime iki ay kala vatandaşa sarfiyatlar. Hasebiyle ben herkesin belediye lideriyim. Bu kentte kimse benden ayırım görmeyecek. Zira beni bu kentte farklı siyasi partilere gönül verenler belediye başkanı yaptı. Bu tavırda hareket edeceğim. Kentin menfaatleri birinci önceliğimdir.” diye konuştu.
‘BİR DEĞİL BİN RASİM ARI BU KENTE FEDA OLSUN’
Başkan Arı, Taşınabilir Başkanlık Ofisi’nde sohbetleri sırasında çarpıcı açıklamalarda da bulundu. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen meclis toplantısında sığınmacılar ile ilgili aldığı birtakım kararlardan ötürü hakkında soruşturma açıldığını anlatan Arı şöyle konuştu:
“Ben her vakit şunu söylüyorum. Şayet bu kentin menfaatleri için dün bedel ödediğim üzere bundan sonra da bir bedel ödemek gerekirse bin Rasim Arı bu kente feda olsun. Bir daha bedel öderim. Fakat benim buradaki tek şeyim şu. Nevşehirli bu işin şuurunda olsun. Nevşehir’in menfaatine attığımız adımlarda şayet şu yahut bu sebeple, şu münasebetle yahut bu münasebetle birileri bunu bizim aleyhimize kullanacak olur da kentte, millet de farklı münasebetlerle, siyasi münasebetlerle bunun ardında durmazsa o vakit ben millete hakkımı helal etmem. Zira biz babamızın hayrına, kendi menfaatimize değil kentin menfaatine, kentin hakkını ve hukukunu muhafazaya yönelik adımlar atıyoruz. Kentimizdeki göçmenler, toplumsal badirelere, sosyolojik yapıyı bozacak bir ortam oluşturmasın diye biz bu önlemleri aldık. Bunun önlemini almak bir belediye liderinin en değerli vazifelerinden bir adedidir. Şayet bu önlemi aldık diye birileri de bize düşmanlık edecekse o düşmanlıkta bizim başımız gözüm üstüne. Birtakım arkadaşların söylediği üzere ‘sen Ensar değil misin?’ Ya ben Ensar’ım lakin artık misafirlik de belirli bir yere kadar. Şayet meskeninize aldığınız konuk sizin huzurunuzu bozuyor ise ne yapacaksınız? Nevşehir’de hepimizin meskeni. Şayet benim sosyolojik üretimi ve toplumun huzurunu bozacak seviyeye ulaşmışsa bununla ilgili önlem almak da o meskenin süreksiz emanetçisi olarak bize düşer, bana düşer. Ben bunun önlemini aldım. Herkes bunu bu türlü bilsin. Bununla ilgili bugün soruşturma açtıklarına dair evraklar geldi. Veremeyeceğimiz bir hesap yok. Arkadaşlar bize yolsuzluk yaptı diye değil de kentin menfaatleri için attığımız adımdan ötürü şayet bir ziyan gelecekse vallahi de gelsin.”
