Haber: TENZİLE AŞÇI Kamera: ÖZGÜR ŞENGÜL
(İZMİR) – Kira oranlarındaki fahiş artışları önlemek hedefiyle iki yıl evvel başlatılan yüzde 25 tavan artış uygulamasının sona ermesine günler kala İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, kararı kıymetlendirdi. Güleroğlu, “5-6 bin lira olan meskenlerin fiyatları 15-20 bin liralara çıktı. O yüzden müdahalenin son bulması çok gerçek bir karar. Piyasayı akışına bırakmak gerekir” dedi.
Konut piyasasında gözler kirada yüzde 25 hududuna ait karara çevrildi. Kira fiyatlarında fahiş artışları önlemek hedefiyle iki yıl evvel başlatılan tavan artış uygulaması 1 Temmuz 2024 tarihi prestijiyle sona erecek.
İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, kararı ANKA Haber Ajansı’na kıymetlendirdi.
Güleroğlu, hududun kalkmasının hakikat bir karar olduğunu tabir ederken, son yıllarda yaşanan fahiş artışların nedeninin de artış sınırlaması olduğunu savundu.
Güleroğlu ayrıyeten, yeni vergi paketiyle birlikte yıllık ödenen kira vergisinin her ay alınması ve kiralardan yüzde 20 vergi alınmasına ait taslak düzenlemeyi de kıymetlendirdi.
“Piyasayı akışına bırakmak gerekir”
Kira artışlarında yıllık yüzde 25 artış sonunun kalkmasının hakikat bir karar olduğunu söz eden Güleroğlu, şunları söyledi:
“Yüzde 25 ile sonlandırma çok hakikat bir karar değil. Yalnızca enflasyonu baskılamak ve fazla artışı önlemek adınaydı. Konutlarda yüzde 25, iş yerlerinde tekrar TEFE üzerinden artışlar yapılmaya başlandı. Bu bahiste ortadaki ikilim de fazlalaştı. Birinci yıl oldu… İkinci yıl da bu müdahale gelince mal sahiplerinin otomatikman tekrar meskenlerini kiraya vermeleri konusunda ortadaki farkı kapatabilmek için kiralara artırım yaptılar. 5-6 bin lira olan konutların fiyatları 15-20 bin liralara çıktı. O yüzden müdahalenin son bulması çok gerçek bir karar. Piyasayı akışına bırakmak gerekir.”
“Hep bir müdahale var”
Konut satışlarına da değinen Güleroğlu, yaşanan krizin “eşi gibisi olmadığını” belirterek, şu tabirleri kullandı:
“Bu ortada en büyük sıkıntımız… Konut fiyatlarımız şu anda stabil. Yaklaşık 6-7 aydan beri artan bir konut fiyatı yok. Bu çok büyük bir avantaj yaratıyor. Lakin konut alabilecek şahıslar de kredi kullanamıyor. ya kredinin yüzde 20’sini veriyorlar ya da az kredi alabildiği için konut alamıyor. Konut kredi faiz oranları 3,20-3,25 olunca otomatikman piyasada bir sakinlik başladı. Bu süreç devam ediyor. Bu sürecin devam etmesi de peşin parayla alanlara büyük avantaj sağlıyor. Ben 34 yıldır bu işi yapıyorum. Daha evvel de krizler gördüm ancak bu türlü bir kriz görmedim. Daima bir müdahale var. Bu müdahaleler piyasanın istikrarını bozduğu için fiyatları üste hakikat çekiyor.”
“Konut açığı da otomatikman kira fiyatlarına yansıyan bir durum oluşturuyor”
Konut açığı olduğunu kaydeden Güleroğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Normalde boşaltılan bir daireye yeni giren kiracı piyasalara nazaran belirlenen bir fiyata girer. Lakin içinde oturan bir kiracı varsa burada da TEFE artışına nazaran bir artış sağlanacak. TÜİK’in açıkladığı sayılar üzerinden artışlar yapılıyor. TEFE’nin artış oranı aşikâr. 59,2’ydi. Bu ay ise TÜİK’in açıklayacağı sayıya nazaran hareket edilecek. Kira konutlarına gelince… Konut satamayan müteahhit bekliyor. Üretilemeyen konutlar var, nüfus artıyor. Konut açığı var. Konut açığı da otomatikman kira fiyatlarına yansıyan bir durum oluşturuyor. Bunu da izleyeceğimiz günlerde göreceğiz.”
“Kiranıza yüzde 20 daha fazla bir artırım olacağına kanaat getirebiliriz”
Bankaya yatırılan kiranın yüzde 20’sinin vergi olarak kesildikten sonra kalanın mesken sahibine aktarılmasını öngören düzenlemeyi de kıymetlendiren Güleroğlu, uygulamanın kira artırımlarına ek artış manasına geldiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Alınacak önlemler yanlışsız kararlar. Lakin bu kararları alırken her şeyi bir sisteme sokmalıyız. Evvel sistemi kurmanız gerekiyor. Sistem kurulmadan bir oradan vergi alayım, bir buradan vergi alayım… Bu mevzuatla ilgili kalktı, kalkacak üzere konuşmalar var. Fakat şayet kalkmazsa otomatikman bugünkü kiranıza yüzde 20 daha fazla bir artırım olacağına kanaat getirebiliriz. Bilhassa vergisel boyutların tekrar düzenlenmesi gerekiyor. Vergi afları getirilmesi gerekiyor. Bu sistem yapıldığında taşlar yerine oturur.”
