İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Yeşil Dönüşüm Mükafatları sahiplerini buldu. Ödül merasiminde konuşan Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, olası İstanbul zelzelesini hatırlatarak “İstanbul’da birisi belediye lideriyse ve misyonu bitip giderken geriye dönüp baktığında vicdanen huzur içerisinde gidecekse, İstanbul’u zelzeleye hazırlamak üzere birinci derecede çok kıymetli bir vazifesi var. Uyarın arkadaşları, söyleyin arkadaşlara, rica edin arkadaşlardan” dedi.
İSO’nun, üretim süreçlerinin her alanında sürdürebilirliği odağına alan sanayi firmalarının eser ve uygulamalarını ödüllendirmek emeliyle düzenlediği ‘Yeşil Dönüşüm Ödülleri’ sahiplerini buldu. ‘Çevre Dostu Uygulama’, ‘Çevre Dostu Eser’, Güç Verimliliği Projesi’, ‘Enerji Verimli Eser’, ‘Sürdürülebilirlik Yönetimi’ ve ‘Sürdürebilirlik Alanında İşbirliği’ kategorilerinde mükafatların dağıtıldığı ödül merasimine Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul Valisi Davut Gül, İSO Yönetim Kurulu Lideri Erdal Bahçıvan’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Törende konuşan Bakan Özhaseki, bakanlık olarak iş yüklerinin fazla olduğunu belirterek, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği. Her birisi zati başlı başına gayya kuyusu üzere derin işler. Avrupa Birliği’nde her birisi, başka bir bakanlıkla temsil ediliyor. Bizim bu devirde bir de üzerimize görev olarak aldığımız, bundan 16 ay evvel meydana gelen 2 sarsıntının ortaya çıkarmış olduğu hasarların giderilmesi konusu var. Bir öteki husus da korktuğumuz lakin olmasın diye dua ettiğimiz, lakin bir an evvel hazırlık yapıp, başta İstanbul’umuz olmak üzere zelzeleye dirençli kentlerin oluşturulması üzere bir yük daha var” dedi.
“DÜNYANIN EN BÜYÜK ŞANTİYESİ”
6 Şubat 2023’te yaşanan sarsıntıların Türkiye’de yaşanılan en büyük felaketlerden olduğunu söz eden Özhaseki, “6 Şubat’ta, hepimizin bildiği üzere 9 saat ortayla çok şiddetli 2 zelzeleyle sarsıldık. Birisi gece yarısı, birisi öğle üzere. Bundan tam 18 ilimiz etkilendi. 850 bin bağımsız ünite ya yıkıldı ya yıkılmayı bekliyor. 14 milyon insanımız ziyan gördü. Tahminen de bizim Anadolu medeniyetimizde, bin yıllık bu hoş medeniyetimizde karşımıza gelebilecek en büyük felaket buydu. Bundan daha büyük felaketle karşılaşmadık. Maddi hasar 100 milyar doların üzerinde hesaplanıyor. Manevi hasarı ölçecek alet aslında icat olmadı. O bölgeye gittiğimizde, meskenlerini teslim ettiğimiz bir kadro vatandaşlarımızın yanına oturup sohbet ettiğimizde, mesken sahibesi her kimse o gün anlattıklarında ya eşlerini kaybetmişler ya evlatlarını kaybetmişler. Konuşmaya başladığında, o ağlıyor biz ağlıyoruz. O denli bir acı. Hala da dinmiyor. Devlet olarak bize düşen tespitler yapmak sonra da bu yaraları sarmak. Bu tespitlerden sonra hak sahipliği olarak AFAD’ımız aslında çalışıyor. Şu an sarsıntı bölgesinde tam bin 240 şantiyemiz var. 110 bin kişilik bir orduyla çalışıyoruz. Dünyanın en büyük şantiyesi burası desem yeridir. 76 bin konutu hak sahiplerine teslim ettik. Önümüzdeki aydan itibaren 15 bin, 20 bin konutu vermeye çalışacağız. Sene sonunda bu verdiğimiz sayı 200 bini bulacak. Aslında 450 bin, 500 bin civarında yaptığımızda da en azından bir şahsa bir konut verecek duruma geleceğiz” diye konuştu.
“TÜRKİYE BİR ZELZELE ÜLKESİ”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Türkiye’nin bir sarsıntı ülkesi olduğunu hatırlatarak, “Acı bir gerçeklik ancak söylemekten şimdiye kadar imtina ettiğimiz, söylemediğimiz, sanki turizme balta mı vurur, sanki şöyle bir düşünce mı olur vesaire diyerek korkarak, lisanımızla ağzımız ortasında kaybolan cümleler kurduğumuz şeyi açık açık söyleyelim. Bunu önlem almak için söylüyorum, birilerini korkutmak için değil. Türkiye bir zelzele ülkesi. Bilim adamları diyorlar ki; Himalaya’lardan başlayarak Alp’lere yanlışsız uzanan çizgi üzerinde 5 riskli ülke var. Birisi Türkiye. Son yüzyılda gerek denizlerimizde gerekse karamızda meydana gelen 6 ve üzerindeki şiddette yıkıcı diye tanım ettiğimiz zelzele sayısı 231. Yalnızca karamızda ana karamızda meydana gelen zelzele sayısı da 60’ın üzerinde. Ölen insan sayımız 130 bin. Hasar, milyarlarca dolar. Bu gerçekliği bilerek hareket etmek üzere zorunluluğumuz var bizim. Biz de millet olarak biraz unutkanız. Zelzele olunca daima bir arada dizimize vuruyoruz, yardımlara koşuyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz. İnançlı insanlarız, Allah’a havale ediyoruz, dua ediyoruz, çaba ediyoruz. Sonra dönüp tekrar yolumuza devam ediyoruz” biçiminde konuştu.
“İSTANBUL’U SARSINTIYA HAZIRLAMAK BELEDİYE LİDERİNİN BİRİNCİ DERECEDE GÖREVİ”
Bakan Mehmet Özhaseki, muhtemel İstanbul sarsıntısının de kapıda olduğunu belirterek, “Arkadaşlar lütfen, ne olur aklımızı kullanalım. Mesela burada oturan herkes meskenini bir sefer ölçtürsün. Ne olur ya! Etrafına tesir etsin. Mesela sizler tesirli insanlarsınız. Yeni belediye liderlerimizi seçildi, güzel olsun. Hiçbirisini ayırmadan söylüyorum. ‘Merhaba’ dediğimiz beşerler var. Bu işlerde yapılabilecek tek şey, bu türlü zelzele ülkesi diye tanım ettiğimiz yerlerde yapılabilecek tek şey, kadim bir şehirseniz kentsel dönüşümdür. Kentsel dönüşümün 3 tane de ayağı vardır. Birisi bakanlık.. Ben daha evvel de bulundum bu makamda, 20 küsur sene belediye başkanlığı var. 30 yılım bu işlerin içerisinde geçti. Açık duyuruda bulunuyorum. A’dan Z’ye hangi parti varsa var. Lütfen ne olur, mahallelerini bir gözden geçirsinler, çöküntü alanlarını bir tespit etsinler. Sonra gitsinler vatandaşlarla görüşsünler. İkna etsinler. Zira ikinci ayağı, bakanlığın sonucunda gerisinden belediyeler geliyorlar. Doğal 3’üncü ayağında da vatandaşlar var. Sonra gelsinler, kapı sonuna kadar açık. Elimde ne imkan varsa paylaşmaya hazırım. Zira korkulan zelzele kapıda üzere görünüyor. Sizler lütfen tanıdığınız belediye liderlerini sıkıştırın. İstanbul’da birisi belediye lideriyse ve misyonu bitip giderken geriye dönüp baktığında vicdanen huzur içerisinde gidecekse, İstanbul’u zelzeleye hazırlamak üzere birinci derecede çok kıymetli bir vazifesi var. Uyarın arkadaşları, söyleyen arkadaşlara, rica edin arkadaşlardan. Hatırınızı da kullanın. İnsan beşerden çok etkileniyor, kelamlardan çok etkileniyor. Kapımızda bekleyen bu türlü bir tehlikenin de uyarılması gerektiğini düşünüyorum” sözlerini kullandı.
İsraf konusunu da değinen Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki şunları söyledi:
Sanayi ihtilaliyle birlikte çok üretmeye başladık. Çok üretince çok tüketiyoruz. Çok tüketince çok hoyratça kirletiyoruz. İşin özeti bu. Evvelce tahminen çevrecilik yapmak çok kolaydı. Kapımızın önünü süpürüyorduk, esasen az olanla yetiniyorduk. Sofrada en ufak ekmek kesimlerini yiyorduk. Dışarı bir şey atmıyorduk. Birleşmiş Milletlerin değişik kanallarından verilen besin ile ilgili dışarı atılan sayılar veriliyor, insanı korkutuyor. Neredeyse 3’te 1’ini israf ediyoruz. Dehşet bir şey var burada yani. Burada da biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Aslında dünyayı kirleten ülkeler sıralamasına baktığımız vakit Türkiye’nin tarihî bir sorumluluğu yok. Herkes vicdanen rahat olsun. Hindistan, Çin, Rusya, ABD, AB ülkeleri yüzde 80’i geçiyor bir kez. Biz buna karşın üzerimize düşeni yapmak ismine, inanarak, severek, istekli olarak çevrecilik yapıyoruz.
