AHMET ÜN
(DİYARBAKIR) – Diyarbakır Tabip Odası Lideri Dr. Veysi Ülgen, hastanelerde oluşan yoğunluğu önlemek maksadıyla Sıhhat Bakanlığı’nca hayata geçirilen onaylı randevu sisteminin de vatandaşların randevu bulmalarını ve muayene olmalarını sağlayamadığını belirterek, “Randevu bulamayanlar ‘Hocam bir tanıdığın var mı’ diye soruyorlar. Beşerler torpil peşinde. Tanıdık hekimlere ulaşıp, evvelce muayene olmak için talepte bulunuyor” dedi.
Türkiye’de sıhhat alanında yaşanan problemler nedeniyle kamu hastanelerinde randevu almak zorlaşırken, Sıhhat Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu onaylı randevu sistemi de yoğunluğu azaltmadı. ANKA Haber Ajansı’na konuşan, Diyarbakır Tabip Odası Lideri Dr. Veysi Ülgen, Sağlık Bakanlığı’nın sıkıntılara tahlil üretmede yetersiz kaldığını söyledi.
“Sorunlara tahlil bekliyoruz”
Sağlıkta yaşanan meselelere ve hastaların tedaviye ulaşmada yaşadığı zorluklara dikkat çeken Ülgen, ” Dünya Sıhhat Örgütü, sıhhati tanımlarken, toplumsal, ruhsal ve fizikî olarak güzel hali olarak tanımlıyor. Biz meslek örgütü olarak her şeyi takip ediyoruz. Biz sıhhat ile ilgili gördüğümüz eksiklikleri tespit ediyoruz, tekliflerde bulunuyoruz. Bu manada yetkililerden tahlil bekliyoruz. Bizim asıl yaptığımız iş bu. Bu manada tabip odasına karşı bir ön yargının olduğunu da söyleyebiliriz. Çünkü biz bunları yaptığımız vakit, kamuoyunda ‘tabip odası siyaset yapıyor’ deniliyor. Aslında bu, bir siyasetten çok toplum sıhhatini önceleyen hususlarda fikir verme, toplum sıhhati konusunda bir şeyler söylemektir. Doğal ki sıhhatin bir siyaseti de var, bunu da göz arkası etmiyoruz” dedi.
‘Bir ülke hastanedeki yatak sayısıyla övünmemeli’
Sağlık sisteminde artık birinci basamak hizmetlerin uygulanmamasının birçok sorunu beraberinde getirdiğini söz eden Ülgen, “Eskiden SGK kuyrukları vardı. Evvelce hastane sayısı azdı. Lakin en azında birinci basamak hizmetlerinde sistem vardı. Birinci basamak uygulanmasıyla hastalıkların önlenmesine çalışılıyordu. Aslında bizim için kıymetli olan insanların hasta olmaması yani hami sıhhat hizmetin sunulması. Biz bunu önemsiyoruz. O sistem terk edildi. Artık ise tedavi hizmetleri ön plana çıktı. Burada değerli olan insanların hasta olmamaları değil, hasta olduktan sonra tedavi olmasıdır. Bir ülke hastanedeki yatak sayısıyla övünmemeli” diye konuştu.
‘İnsanlar torpil peşinde‘
Sağlık Bakanlığı’nın 13 Mayıs’ta hizmete başlattığı Merkezi Doktor Randevu Sistemi’nin sıhhate erişime tahlil olmadığını aktaran Ülgen, hastaların randevu bulmakta zorluk çektiklerini vurguladı. Ülgen randevu bulamayan hastaların tanıdık bulup tabiplere ulaşmaya çalıştıklarını ya da tanıdığı tabiplerden randevu bulmaları konusunda yardım istediklerini söz etti:
Ülgen şunları söyledi:
“Örneğin Diyarbakır’da kanser hastaları için 4 radyoterapi merkezi var. Bu merkezlerden yalnızca bir aktif. Kanser hastaları şu an sıra bekliyor. Sıhhat sıra bekleyecek bir alan değil. Biz bunu randevu sistemi için de söylüyoruz. Sıhhatte randevu olmaz. Sıhhatte kolay bir halde hastaneye ulaşmak en kısa müddette olmalı. Sıhhat beklemez.
Yıllardır uygulanan randevu sistemi vardı. Bu randevu sistemin yanlış olduğunu söyledik. Ancak yetkililer uzun mühlet kulaklarını tıkadı. En son kendileri de bu sorunu kabul ederek, onaylı randevu diye bir sistem getirdiler. Sisteme girecek dediler, şimdi bir sisteme girmiş değil. Hastanelerde kuyruklar var. Bu durumdan ötürü üzülüyoruz. Bu kuyrukların nedenlerinden biri de hayat pahalılığıdır. Diyarbakır’da 6 özel hastane var. Bu özel hastanelerde yüksek enflasyon nedeniyle fiyatlar arttı. Hayat pahalılığı her mevzuda var. Lakin sıhhat göze batıyor. Kişi tedavide para ödeyince zoruna gidiyor. Sonuçta vatandaş vergisini veriyor ancak tıpkı vakitte hastaneye gidip tedavi için para veriyor. Natürel ki bu kuyrukların oluşmasının tek sebebi enflasyon değil. Bir bütünüyle sıhhatteki yanlış siyasetlerin sonucudur.
2003’te sıhhatte yaşanan sıkıntıları düzeltmek için ‘sağlıkta dönüşüm programı’ hayata geçildi. Ortadan 21 yıl geçti. 21 yıl geçmesine karşın hala bu sorunu konuşuyoruz. Demek ki tahlil olmamış. Evvelce beşerler hastane kuyruklarında beklerlerdi. Artık sanal şeyler var. Şu anda da kuyruklar var. ‘Hocam ben randevu bulamıyorum bir tanıdığın var mı’ diyorlar. Bir tanıdığın var mı çok kıymetli. Beşerler torpil peşinde. Tanıdık tabiplere ulaşıp, evvelden muayene olmak için talepte bulunuyor.”
‘Uyarılar, yetkililer tarafından ciddiye alınmıyor‘
Ülgen, tabip odaları olarak sıhhat alanında lisana getirdikleri sorunların Sağlık Bakanlığı tarafından dikkate alınmamasına reaksiyon göstererek, “Bir müddettir salgın hastalıkla ilgili ikazlarda bulunduk. Fakat şimdi ilgili mercilerden bir açıklama yapılmadı. En azından bu doğrudur ya da yanlıştır, eksiktir üzere ne bize ulaşıldı ne de basına bir açıklama yapıldı. Biz de hassaslık oluşturmak için toplumsal medyada açıklamalar yapıyoruz. Biliyorum bunlar ileride aleyhimize işlenecek. Basın, salgının olduğunu bildiriyor, hastanelerde kuyruk olduğunu yazıyor, lakin bu yetkililer tarafından ciddiye alınmıyor. Biz bunu eleştiriyoruz. Sıhhat hepimizin problemidir. Fikrimiz, duruşumuz ne olursa olsun hepimizin sorumluluk alması gerekiyor” biçiminde konuştu.
